- 
SIR TUTAMAYANA SIR VERİLMEZ! 
- 
Sırlan ki, “sır” tutasın! 
- 
Nûr camdan geçer gider; aynadan akseder! 
- 
“SIR”lanırsan, ayna olur hakikat güneşini aksettirirsin! 
- 
İmtihan, sana değil; sendendir! 
- 
İmtihanla kendi potansiyelini görür ve sonuçlarını yaşarsın! 
- 
Fitne yani imtihan, senin, ilminle ne derece yaşayabildiğini fark etmen içindir! Sanma ki imtihan, başkalarının seni mükâfatlandırması ya da cezalandırmasıdır! 
- 
Kör değilsen anla ki; sen kendi kaderini yaşamak üzere bu fıtratla FÂTIR tarafından yaratılmışsın! Kesinlikle bil ki, herkes özünden gelen bir biçimde kendi kaderini yaşar! Kimse kimseye bir zarar veremez! 
- 
“Çok”tan “TEK”e bakanlar, asla gerçeği fark edemeyecekler! Körlüğün sebebi de bu bakıştır! 
- 
Yaratılış sırrına ermek istiyorsan “TEK”ten “çok”u seyrettirecek olanı bul; ki gözün açılsın! 
- 
İnsanlığın yolu gerçekleri görebilmek, kabullenebilmek ve hazmedebilmekten geçer! 
- 
Kendini aldatmak mı, gerçeği yaşamak mı daha iyidir sence? 
- 
Soru sormak düşünce ve muhakemenin sonucudur... Soru soran toplum, insanca yaşamaya başlar! 
- 
İnsanın şerefi, ilmi kadardır! 
- 
Toplum; huzur ve saadeti, düşünmek ve soru sormakla elde eder! 
- 
İnsan paylaşır; hayvan, “benim olsun” der! Yaşam, insan ile insansıların mücadelesidir... 
- 
Hayvan, “daha çoğa sahip olmak”tan; insan ise daha çok “paylaşmak”tan zevk alır! 
- 
Varlığın TEK’liğini kavramaktan çok daha zor olanı, sistemi müşahede etmek ve gereğini hakkıyla yerine getirmektir. 
- 
Hakikat mecazdır; mecaz ise hayal! Gerçeği ise “Marifetullâh”tır... 
- 
“Gaybı Mutlak”a ait olan “ilim” sıfatı, aşikâr olduğunda “Marifetullâh” adını alır... 
- 
Hakikat, kula GÖRE’dir! 
- 
GÖRE olan her şey ise mecazdır ve hayaldir! 
- 
“Marifetullâh”, Bâkî’nin ilminin bilfiil oluşudur! 
- 
Bâkî, asıl ve orijindir… Fâni ise, göre ve varsayımdır! 
- 
Göreden, ancak göre doğar...