- 
Kaybeden aldatandır; aldatılan değil! 
- 
Yayın hidâyeti (doğruluğu), eğriliğindedir! 
- 
Huşû, namazın secdesidir! 
- 
Hilm, yaratanı gördüğü için yaratılmışı hoşgörmektir! 
- 
Zeki insan, ateist olur; akıllı insan, “Allâh”a iman eder! “Bühl” ise tanrısıyladır! 
- 
Sırrını söyleme dostuna, söyler dostuna; dostunun dostu vardır, o da söyler dostuna... 
- 
Soru sormayan beyin için, “Allâh”a giden yol kapalıdır! 
- 
Sorgulamayan beynin mekânı, ağıldır. 
- 
Gerçek Hüviyetini bilirseniz, kesinlikle kimseyi suçlayamazsınız! 
- 
Çözemediğin düşünsel sorununun yanında mutlaka “GÖRE” vardır! 
- 
“GÖRE”n varsa, “tâhir” olamazsın! 
- 
Şirk, “göre” kalktığında biter; “hiçlik” başlar! 
- 
Uyanan insanın “namaz” hâlinin adıdır, “teheccüd”! 
- 
Tasavvuf temeli olmayan Kur’ân tefsiri, ruhsuz cesed gibidir! 
- 
“Abdest”; şirk oluşturan düşüncelerden arınmaktır! 
- 
Allâh’ın sistemi gereği, “Dün” bugünde var olduğu gibi, “Yarın” da bugünde gizlidir! 
- 
Karşındaki insanı dünü ile değil; o anki hâli ile görüp sevebilmektir marifet! 
- 
İsim, müsemma değildir; isim ile içeriğin birbirinden apayrı şeyler olduğunu fark et! 
- 
Tasavvuf, “Kurân’ı anlama ilmi”dir! 
- 
Avam, sûrete ve olayların o andaki görünüşüne göre hüküm verendir! 
- 
Baktığın kişinin sîretini görüyorsan “havâs”sın... 
- 
Verilmiş nimeti değerlendirmek, fazlasını getirir! 
- 
Erkek hikmetle, kadın kudretle yaratılmıştır! 
- 
Kişiyi konuşturan, karşısındakinin kemâlidir... 
- 
Bir başkasına kızan, gerçekte kendi basîretsizliğine kızmaktadır!