- 
Hayal edersin, ümitlenirsin; sükûtuhayale de hazır mısın?.. 
- 
Yüzüne dedikleri değil, ardından konuştukları önemlidir. 
- 
Seni sevdiklerini söyleyenler, yolunda mı yürüyorlar, yollarında mı? 
- 
Her şeyi gör, duy, bil; ancak hepsini, olduğu gibi kabul etmesini de öğren! 
- 
Kimseden, varoluş gayesinin ötesini bekleme! Aksi takdirde çok üzülürsün! 
- 
İsa, kendini satacak olanı, son lokmaya kadar yanından uzaklaştırmadı... Niye?.. Senaryoyu “OKU”muştu da! 
- 
Teslimiyet havâssın; benliğini “Ben”likte yok etmek ise “Haslar hası”nın amelidir... 
- 
Neticeyi merak etme, ameline bak! Herkes, ettiğini buldu! 
- 
Yaşamının başında değil, sonunda kimlerle berabersin? 
- 
O hıza eriş ki, yaşam enstantanelerden ibaret olsun! Nerede bir önceki kare ve içindekiler?.. 
- 
Bilincin hızını duydun mu hiç..? 
- 
Bilincin boyutlarında sıçramalar yapamıyorsan, safralarını at! 
- 
Dün var olan, bugün yok! Bugünkü de belki yarın olmayacak! Daha ne kadar, yarın seninle olmayacak şeyler peşinde koşarak ömrünü harcayacaksın?.. 
- 
O şeyi elde et ki, ebeden seninle olsun! 
- 
Bilincin aynası ne?.. Ölçüsü ne?.. Hâldaşı kim?.. 
- 
Aşk, bir ateş-i sûzandır ki, sonu “hiçlik”tir. 
- 
Bilmek, asla arınmak için yeterli değildir... 
- 
Senin, Allâh’ı anman, ibadetindir... Zâtiyûnun ise unutmuşluğu, ibadetidir!?. 
- 
Hitabı, kalemden değil, sahibinden almaya çalış!.. 
- 
Azaptan kurtulup, ebedî saadete ermek istiyorsan, verilenleri değerlendir... 
- 
Seni, “BEN”i bilmez, seni! 
- 
Yaşam, üzülerek israf edilmeyecek kadar değerli sermayedir. 
- 
Sonsuz geleceğin hayalleri içinde an’ını değerlendirmeyi terk edenler, pahasını geleceği yitirmekle öderler. 
- 
Unutma ki, gelecek, şu anda bastığın basamaklarla ulaşacağın yerdir. 
- 
Yaşam, ders almak içindir; üzülmek için değil…