- 
Bil ki, seni her istediğine ve her arzuna kavuşturacak tek şey, DUA ve ZİKİR’dir. 
- 
Hiçlik denizinden gelen ilim dalgaları, her an “Hiç”e dönerken, dalgaların “vücûdundan” nasıl söz edebilir? 
- 
Önceki an, bu anda yok ise, bu an da sonrakinde olamayacaktır! Değer mi “yok”a üzülüp, an’ını yitirmeye?.. 
- 
“Gayr”ın varlığını, “var” sandıran; sana, “beni” ben gösteren; istemiş ki böyle sürsün bu düzen! 
- 
Şuurunu arındır, algılamayı bırak; bak bakalım, kim kalacak?.. 
- 
“OKU”masını bilmiyorsan, bileni ara! Ümmî, “OKU”yamayandır! 
- 
İlmi değerlendiremeyen; yer - içer, geçer - gider! 
- 
Rasûl, önce “Allâh”ı tanıdı; sonra, tanıttı!.. 
- 
“Allâh”ı tanımayanın ilmi, dedikodudur!.. 
- 
“...miş,...mış”, masaldır! Şehâdetin kadar konuş! 
- 
Zât, Esmâ’sıyla tanınır! Allâh ehlini tanıyamıyorsan, Allâh’ı nasıl tanıyabilirsin? 
- 
Köre, pınarın yolu sorulmaz! Soranın yolu çöle varır, çölde dolaşır! 
- 
Zâhir ve Bâtın aynı “TEK”tir! Bâtını bilmeyen, zâhirin de cahilidir! 
- 
Yetiştiricinin irfanını anlamak istiyorsan, seni neye yönlendirdiğine bak... Her şeyin rücu edeceği “TEK”e mi; fiiller fasit dairesine mi? 
- 
Allâh Rasûlü iken, kimsenin arkasından konuşmamış ve hor hakir görmemiş ise; sen, nasıl olur da başkalarını suçlar, arkalarından gıybet edersin?.. 
- 
“Elif”i bilmeyen; “Nokta”dan ne anlar?.. 
- 
Örtü, perde; şuurundadır! Dışında varsandığın perdeleri kaldırma çabasıyla ömrünü boşa geçirme! 
- 
Mum çevresini aydınlatır, ama kendisini tüketir! 
- 
Âlim, Güneş de olsa tükenmeye mahkûmdur... Ârifi Billâh ol “NÛR”dur ki, ismi vardır, tükenecek varlığı ise “yok”! 
- 
Ne zamana dek taklit ve nakille devam edeceksin?.. Ne zaman özünden kaynayan pınarı akıtacaksın?.. 
- 
Gazâli’nin de çevresinde onbinler vardı; ama, “rızasından” kurtulup, “Zâtı” talep edebildi... Mevlâna Celâleddin, altmışikisinde Şems’i buldu da “Allâh”a erdi! Hâlâ mı..? 
- 
Ameli, rızayı geç de, “Zâtı” tanı! 
- 
Kendine seçtiklerinden misin; hizmetiyle şereflendirdiklerinden misin?.. 
- 
Hitabın geldiği yeri göremiyorsan, kulluğun mübarek olsun! 
- 
“Gayrı”nın yokluğundan söz etmeyi bırak da; “gayrı” kavramından geç!