- 
Beşer gözüyle bakan, hayrı ve şerri; Hak gözüyle bakan, sonsuz kemâli seyreder! 
- 
Gözünle hüküm verdiğin sürece, yanılgıdan kurtulamayacaksın! 
- 
Ya kendine tapınmadasın; ya da Tanrına! Gerçekte ise, sadece “kulluk” edile gelmektedir. 
- 
Zaafların, aklının iradene söz geçirememesindendir... 
- 
Yârin, en çok beraber olduğundur... 
- 
Yaşamın, dünyada bırakacağın şeyler üzerine kurulmuşsa, zekânla yaşıyorsun! 
- 
Uyandığında, rüya ne ise; ölümü tattığında, dünya hayatı aynı olacaktır... 
- 
Bildirilen tehlikeye inanmıyorsan, neticesine katlanırsın! 
- 
Hayal denizinin balıkları da, hayalden başka bir şey değildir! 
- 
Gam, keder, üzüntü... Hepsi de, bürüyenin verdiği görüntü! 
- 
Aldanırsan görüntüye, elbette gömülürsün üzüntüye! 
- 
İstediğin olmuyor diye, gününü cehenneme döndürüyorsan; hâlâ nefsini, kaderi ve Allâh’ı bilmekten uzaksın demektir! 
- 
“Her an yeni bir şanda” ise; bir an önce var olan, bir an sonra ne oldu?.. 
- 
Sanatçı, her an yeni bir rol becerisinde olandır. 
- 
Bir an var olan, ikinci anda yok ise; aynı tecelli iki defa meydana gelmez ise; bugün kiminlesin, yarın kiminle olacaksın?.. 
- 
Ya O’nu görürsün; ya da pek çok şeyi gördüğünü “ZAN” edersin! 
- 
Senin olmadığın yerde ne arar “ben”..? 
- 
Varlık “TEK” ise, hiç aynası olur mu?.. 
- 
Suçladığın kadar, perdelisin! 
- 
Allâh’ın ahlâkı ile ahlâklanmak istiyorsan, önce evrende yersiz iş görme! 
- 
Cehlin bürüdüğü vicdanlarda, Hakk’ın seslenişi duyulmaz olmuştur! 
- 
Vicdanın sesi, Hakk’ın seslenişidir! 
- 
Geçemediysen benliğinden, elbette pahasını ödeyeceksin “sen”! 
- 
Kim dedi, ne kodu! Nerede dedikodu?.. 
- 
“Bulan ol kendi oldu” demiş biri; “Buldum ise ne oldu” demiş diğeri! “TEK” ise, bulan mı var, bulunan mı?