- 
Kelimeler çok şeyi ifade eder; ama her şeyi değil! 
- 
Çıplak görmek istiyorsanız, “soyunarak” yaklaşınız! 
- 
Azı değerlendiriniz ki, çoğu bulasınız... 
- 
Giydirilenlerin, “soyunuk”lar olduğunu unutmayınız. 
- 
Edebe riayet edenler, haddini bilenlerdir. 
- 
Haddini bilmemek, “samimiyet” değildir! 
- 
Almak istediğiniz her şeye karşılık bir şeyler vermek zorunda olduğunuzu asla hatırdan çıkartmayınız. 
- 
DOST’unuz, her şeyinizi açık açık söyleyebildiğinizdir! 
- 
Menfaat ve maddiyattan soyunmamış olanlar, “DOST” olamazlar! 
- 
Neye inandığınızı sorunuz kendinize... Ardından da “ne kadar?” deyin!.. 
- 
İman, şüphe kabul etmez! 
- 
Tecrübe isteği, şüphedendir! 
- 
Tatbikatta, imanın rolü olduğunu biliniz. 
- 
Azla yetinmeyiniz, ki çoktan mahrum kalmayasınız! 
- 
Daha da bilmediklerinizi öğrenmek istiyorsanız, bildiklerinizi değerlendiriniz. 
- 
Her şeyin zıddı oluşur! 
- 
Zıtları, ancak, Hakikatin özüne ermiş olanlar, “cem” edebilirler! 
- 
Zıtları “cem” edenler, “GÖRESELLİKTEN” kurtulmuş olanlardır! 
- 
Zekâ, elektrik gibidir; değerlendirilişe göre faydalı veya zararlı olur. 
- 
Korunmak istiyorsanız, ayna olunuz! 
- 
Bulunduğunuz yeri idraka çalışınız... Ki, haddini bilenlerden olasınız. 
- 
Fikrin değerlendirilmediği yerde, zorbalık hüküm sürer. 
- 
İlmin karşılığı, o ilmin değerlendirilişidir. 
- 
Gerçeğin âlemine, ancak samimiyet ve tefekkür kanatlarıyla uçulur. 
- 
Musluk, su akıtmaktan yorulmaz...