- 
Geçen zamana rağmen benliğinden arınamıyorsan, yanlış yoldasın demektir! 
- 
İlimsiz alınan yolun sonu, meçhuldür. 
- 
Muhabbetin kadar hızlı gidersin... 
- 
Araç, hedefe varmak içindir... Duran araçta boşa zaman harcamak ise, nasipsizlik! 
- 
Matkap delmek içindir... Deliğin içinde tutmak için değil. 
- 
Terk edemediğin alışkanlık, senin PUTUNDUR! 
- 
Huy duvarlarının çevrelediği hapishaneni ne zaman fark edeceksin? 
- 
Sevdiğinin kalbine, maddeni vererek değil, “tüm benliğini” vererek erebilirsin! 
- 
Ölü bedenleri diriltmek mi, ölü kalpleri diriltmek mi?.. 
- 
Davranışlara bakıp da geri kalmak, şartlanma putuna tapınmaktır! 
- 
Mânâsına eremediğin davranışın, görünüşüne göre hüküm verme! 
- 
Zekân, gününü kurtarır ama asla âkıbetini kurtarmaya yeterli olmaz. 
- 
Aklın en kısası, ölümün ötesinde başına gelebilecekleri düşünendir. 
- 
Nefsin en güçlü savunma silâhı, zekâdır. 
- 
Bugün kendilerinin “beden” olduğunu sananlar, yarın da kendilerini “ruh” zannedecekler! 
- 
Nefsin hakikati, Rubûbiyet vasfına uzanır. 
- 
Kendini beden sanıp, huy ve şartlanma ile bürünmüş nefsin âkıbeti, daimî azaptır. 
- 
Nefs, kendini tanımadıkça azaptan kurtulmaz. 
- 
Nefsin aslî vasıflarıdır; hayat, ilim, irade, kudret, kelâm, algılama, değerlendirme. 
- 
Nefs, zâtı itibarıyla, “salt şuur”dur. 
- 
Her ortamın bedeni, o ortamın şartlarıyla oluşur. 
- 
“Ben”ini tanımadan, karşındakini nasıl tanıyabilirsin ki? 
- 
Izdırabların temelini, şartlanmadan doğan “sahiplik düşüncesi” oluşturur. 
- 
Gururundan vazgeçiremiyorsa sevgin; o, sadece bir beğenidir! 
- 
Beğeni, sahip olma arzusunu getirir; muhabbet ise teslimiyeti!