- 
Hangi özellik veya mânânın ortaya çıkmasını dilemişse, o mânâya uygun sûrete bürünmüş ve o sûretin şartları içinde gerekenleri ortaya koymuştur! 
- 
Ne var ki, her iki ayaklı yapı mutlaka “insan” olmayıp, “insansı”da olabilir! 
- 
“Doğa kanunu” da diyebileceğin “Sistem”, O mutlak “kanun koyucu”nun, “sistem oluşturucu”nun dilediği bir biçimde hükmünü icra eder! 
- 
Zulmeden, zulüm bulurmuş da, “Neden bu zulme uğradım?” dermiş... Zulüm nedir ki?!! 
- 
Şuur boyutuna yönelme, “Tek”liğe; yani Allâh’ın Vahdâniyetine yönelmedir! 
- 
Marifet vardır, Hakikatten önce... Marifet vardır, Hakikatten sonra! 
- 
Güneş sistemi, içinde bulunduğumuz Galaksi’de bir HİÇ mesabesindedir! 
- 
İnsan, hiçbir zaman o an’a kadar öğrendiklerinin-hafızasına girmiş olan verilerin sonucu ile, söylenen herhangi bir olayı inkâr etmemelidir! 
- 
Her birim, karşısındakini kendi anlayışı kadar değerlendirebilir! 
- 
Elinizi vicdanınıza koyunuz ve kimsenin duymayacağı bir şekilde kendinize gerçeği itiraf ediniz... Hazır mısınız ölüm ötesi yaşama?.. 
- 
Sen veya ben... Dilenilen mânânın gerektirdiği sûretle sûretlenmiş, dilenilen mânâyı yaşayacak olaylarla bezenmiş, o olayların içinde torna ve tesviye olmuş ve nihai hedefimize göre yönelmişiz! 
- 
Namaz, Hakk’a urûctur; boyutsal anlamda! 
- 
Dağın başındaki deniz görmemiş çobandan, yüzme öğrenilmez! 
- 
Dün gitti… Asla geri getiremeyeceksin!.. 
- 
Allâh takdiri, olayları oluşturacak sebepler silsilesi içinde açığa çıkacak! 
- 
Parayla satın alamayacaklarınızla olmaya bakın! 
- 
Aşk, sevenle sevilen arasında perdedir! Seven, sevilende yok olduğunda, “Aşk” tamam olur! 
- 
Düşündüğünüz her şey, beyin tarafından genlerinize kaydediliyor!.. 
- 
Beyin veya seslenişi olan şuur, hiçbir zaman tatmin olmaz ve olmayacaktır... Çünkü öğrenilecek şeylerin sonu yoktur!.. 
- 
Biliniz ki, aldığınız tedbir de, takdirin gereği ve kaderin sonucu olarak alınmaktadır! 
- 
Yaşamda, kimsenin kimseyi sorumlu tutma hakkı yoktur!.. Herkes kendi kapasitesini kullanamamasının sonuçlarını yaşayacaktır!.. 
- 
İpler hep beynin elinde... De, beynin ipleri kimin elinde olabilir? Sakın “Tanrı” demeyin!!! 
- 
Tanrı kavramından arınmadan, somut gerçekler dünyasını değerlendiremezsiniz... Oysa genleriniz tıka basa Tanrı kavramıyla dolu! 
- 
Beyin, son sentezini açığa çıkarıyor... Biz de o senteze, uygulamamızla katkıda bulunuyoruz!.. 
- 
Tanrı değil ALLÂH! Hele hele, bir tanrının adı hiç değil!